Flört

1989 yılında Ozan Kotra ve Ata Akdağ'ın lise döneminde tanışmasıyla grubun temeli kurulmuş oldu. Yanlarına iki öğrenci daha alarak ''SOS ve 6 kulak'' adlı amatör grubu kurdular. Daha sonra ise gitarist Barış Bölükbaşı gruba dahil oldu. Bu dörtlü daha sonra ''Bekarlar'' grubunu kurdular ve ilk defa bir düğün salonundaki çay partisinde çaldılar.
Kısa sürede konserlere başlayan Flört Beyoğlundaki rock barlarda yabancı şarkılar , türkü coverları ve kendi bestelerini çalarak barlarda müthiş bir iizleyici kitlesine ulaştılar.1993 senesinde davulcu Army trafik kazasında yaşamını etkiledi ve grup bir süre yanyana gelemediler. Bir süre farklı işler yapan grup elemanları, Hakan Çağlar'ın katılmasıyla zorunlu davulcu değişikliğiyle grubu tekrar bir araya geldiler.
Fuat Gürerle tanışan grup bir çok bestelerini demo hale getirip plak şirketlerinin yolunu tuttu fakat albüm yapamadılar. 1998 yılında raslantı eseri Hilmi Topaoğlu'nun onları barda izlemesiyle sahneye ''Kim Bunlar?'' diye bağırınca ''Bekarlar'' ismi ''Kim Bunlar'' olarak değiştirildi.
Albüm projeleri oluşturulan grup ''Dağlar Kızı Reyhan-Atabarı'' isimli albümü çıkardılar. Dikkatleri üzerine çeken grupta ilk klipleri olan ''Atabarı''nın satışları 100.000'i geçti. Daha sonra Flört adını 2003'te çıkardıkları ''Cemiyette Pişiyoruz'' ile aldılar. Pop-rock tarzında müzik yapan grup ara ara tasavvuf felsefesine de yer veriyorlar.
2005 yılında yeni albümlerinin hazırlıklarına devam ettiler. Daha sonra 2012'de ''Anadolu Beat'' adlı albümlerini çıkardılar. 2 yıl sonra ise ''Hücum Kayıtları'' albümü ile dinleyicilerinin karşısına çıkan grup 2016'da ''Aşk Böyleymiş Meğer'' adlı albümlerini yayınladılar. 2017'de ise ''Bambaşka'' ile karşımıza çıkmaktadırlar.

Grubun Öne Çıkan Şarkıları;
Bir Tek Sen Gelmedin
Aşk Böyleymiş Meğer
Cemiyette Pişiyoruz

Multitap

İsimleri Playstation'dan gelen grup dönemin rock şarkılarını coverlamak için kurulmuştur. Selim Siyami Sümer vokal ve gitar, Sertaç Özgümüş piyano ve tuşlu çalgılar, Taçkın Bilal bas gitar, Ali Cihan davulda bulunmaktadır. Grup da bulunan her insanın müzik zevkleri farklıdır, bu takım oyununa birçok insandan destek gelmiştir. Uzun süre Bedükle çalmaları onlara çok şey katmış ve gerek sahnede gerek dinleyicilere karşı ne yapılıp, yapılmaması gerektiğine kadar birçok şey kattığını açıklamışlardır. İlk albümleri olan ''Takım Oyunu''nda ilk klip şarkıları  ''Battaniyem'' isimli şarkıya çekildi. İlk albümün yoğunluğu içindeyken grup yeni albümleri için stüdyo çalışmalarına başlamış ve ''Özel Birisin'' ismini verdikleri 2. stüdyo albümlerini tamamladılar. Beşiktaş'ın efsane ismi Şeref Bey'in anısına 2012 yılında Feridün Düzağaç tarafından hazırlanan ''Feda'' isimli singlı yeniden yorumlayarak ''Multi Feda'' olarak yayınladılar.

Grubun Öne Çıkan Şarkıları;
Bu Şarkıyı Dinliyorsan
Battaniyem
Ben Anlarım

Kaç Canım Kalmış

2012 yılında  Yiğitcan Önal'ın evde kaydettiği coverladığı şarkıları internette paylaşmıştır. Daha sonrasında ise bir çok denemeden sonra çıkardığı ''Doymadınız'' parçasını Soundcloud'a Kaç Canım Kalmış adıyla yüklemiştir. Grup ismini nasıl koyduğunu ise ''O dönem çok oyun oynardım, oradan çağrışım yaptı sanırım.'' diyerek anlatan Önal, ilk albümleri olan''x3''ü parçaların birikmesi ve birarada kalmasını istediği için çıkartmışlardır. Ayrıca grup vokal ve gitarda Yiğitcan Önal, gitarda Emre Perihan, tuşlularda Melikhan Özer ve bas gitarda Cengiz Zeydan'dan oluşmaktadır. Kendilerini bağımsız bir grup olarak niteleyen grup yaptıkları müziği sınırlandırmıyorlar. Kendi tarzlarını dinleyiciye yansıtan grubun bazı sözlerini slogan yapan kendine has dinleyici kitlesi var. Canlı performanslara ağırlık verecek olan grubun bu konular hakkında değişik fikirleri olduğunu anlatmışlardır. Yeni albüm planları yapan grupta yeni insanların katılmasıyla farklı bir havaya girilmiştir.
 Grubun Öne Çıkan Şarkıları;
Kafamı Hissetmiyorum
Banklarda Mı Yatayım
Doymadınız

No Land

2013 yılında kurulan No Land vokal vokalde ve kemanda Kamil Hajiyev, gitarda Sahand Lesani, bass ve akustik gitarlarda Çağatay Vural ve Mehmet Akif Ersoy, Çelloda Hazal Akkerman, trompette Oğuzcan Bilgin, bateride ise Can Kalyoncu ve Yağız Nezat İpek'den oluşmaktadır. No Land'ın ayırtıcı özelliği ise grubun türk, kürt, iranlı ve azeri müzisyenlerden oluşmasıdır. Doğu ve batı müziğini harmanlayarak bizlere sunan grup yeni kuşağın izlerini barındırıyor. Grubun şarkı sözlerini ise senaristlik yapan Vugar Hasani yazıyor. İlk Sahnelerini ise 2013'te İKSV Salonunda ve Sofar's Sounds da almışlardır. Yaptıkları müzikle sınırları kaldırmak isteyen No Land müzikte de bu sınırı kaldırmak istiyorlar. Grup bu yüzden No Land yani ''Ülkesiz'' ismini seçmişlerdir.
2016 yılında ise grup ilk albümleri olan ''Aramızda''yı yayınlamışlardır. Türkçe ve Azerice parçalar bulunan albümde  grubun 2013 yılından bu yana yaptıkları şarkılarıda içermektedir. 10 şarkıdan oluşan albümde ''Niye Bele Uzundur Bu Yollar'' coverı dikkat çeken parçalardan. Alışılmışın dışında müzik yapan grup albümlerinde de bunu iyiden iyiye dinleyicilerine hissettirmişlerdir.

Habertürk'e verdikleri röportajda kendilerini ve müziklerini şu şekilde anlatıyorlar ;

Albümünüzün tarzını nasıl tanımlarsınız? 
Biz de nasıl tanımlayacağımızı bilmiyoruz bunu en güzel müzik yazarları tanımlar diye düşünüyoruz. Çok milletli oluşumuz mutlak bir etken. Öyle olmasa bile bir grup insanın beraberliği zaten çeşitlilik demektir. Yani tanımsız olmak imkansız gibi günümüzde. Biz de bize yakıştırılan tanımlarla anlıyoruz ne yaptığımızı.

Şarkılarınızda nelerden bahsediyorsunuz?
Şarkılarımızda pek aşktan bahsetmiyoruz diyebilirim. Albümde yer alan ‘Yüzerdik’ parçası, Kamil’in babası ile Hazar denizi kıyılarında geçirdikleri anılara ithafen yazdığı, ‘Aramızda Dinozor’ ise  annesine duyduğu özlemi anlattığı bir şarkı. ‘Yolcu’ parçamızda gurbet duygusunu işledik. Bunun yanında şarkılarımız arasında, albümde yer almayan, müziğimize uyarladığımız bir İran tekerlemesi var. Birçok enstrümantal şarkılarımız da var ve hatta birçok şarkımızın başka versiyonları da mevcut. Bir hikâyeyi ille de sözle anlatmak gibi bir derdimiz yok. Daha yayınlamadığımız birçok şarkımız var. Genel olarak şarkılarımızda anlattığımız duygu özlem sanırım.

Alışılmışın dışında bir tarzınız var. Bu nasıl oluştu?
Gruptaki farklı nağme ve ritimler  İran, Azerbaycan ve Türk esintilerinden kaynaklanabilir. Bir araya geldiğimizden beri giderek müziğimizin kimyası daha da artıyor. Herkesin müzikal geçmişi ve tadı bir şekilde No Land ile yolunu buluyor. Müzik yaparken gerçekten çok iyi anlaşıyoruz, birbirimizi de çok seviyoruz bu tarzımızı şekillendiriyor bence.

Bu sizin ilk albümünüz. Gelecekteki planlarınız neler?
Kayıt süreci 2 yıl sürdü. Hedefimiz bu albümü çıkarıp sonrasında yeni çalışmaları en kısa sürede yayınlamak, tabi bunun yanı sıra üretime devam etmek. Daha birçok şarkımız var sırada, yeni şeyler denemek istiyoruz, yurtdışı festivallere de çıkmayı çok istiyoruz. Ülkenin irili ufaklı müzik yapıla bilinecek her köşesini gezmek ve müziğimizi paylaşmak istiyoruz.
Grubun Öne Çıkan Şarkıları;
Düşünme Kaybolursun
Niyə Belə Uzundur Bu Yollar
Aramızda Dinazor

Bağzıları

2016 yılında kurulan Bağzıları, Ömer Naldemir, Emre Sargın, Hür Kır, İsmail Ozan'dan oluşmaktadır. İlk albümlerini 2017'de yayınlamışlardır. İlk başta Bağzı Şeyler ismiyle bizi selamlayan grup, solistleri olan Ömer Naldemir'in yazdığı şarkıları hayata geçirmek için kurulmuştur. Kendi gündelik yaşamlarından ürettikleri müzikleri ile bizlere kendini gösteren grup, zaten öğrenci adamız zar zor uğraşıp kayda giriyoruz ve kayıtlar hatalı çıkıyor derken sitem etmişlerdir.

25 Ekim 2016'da ise Bağzı Şeyler isimini kullanırken 2014 de aynı isimle video yükleyen ve daha sonrasında aktif olmayan bir başka grubun telif hakları sebebi isimden vazgeçmek zorunda kalmışlardır. Bağzıları olarak yoluna devam eden grubun karşılaştıkları sorunlar giderek artıyor. müzik üretirken aynı hissayata olmak gerektiğine inandıkları ve kafaların uyuşmaması sebebiyle daha önce üç davulcu üç gitarcı değişmişlerdir. Fakat Bağzıları tüm enerji ve tutuklarıyla yola devam etmişlerdir.


Grubun dinleyenleri genelde başka türlü müzik hala mümkün diyen kesimdir. Dinlenmelerini sağlayan bir diğer şey ise muzip, metaforlarla ifade edilmiş samimi şarkılar olmasıdır. Ruhunuz boşlukta sakin sakin gezinirken, başka bir nefesle, başka bir notayla başka bir hayata başlayabilir ya da kendi sıkıntınızı derdinizi unutup üç dakikalık şarkının hikayesinde yaşayabilirsiniz.

Grubun Öne Çıkan Şarkıları;
Zaten Kırılmış Bir Kızsın
Akışına Bıraktım Akmadı
Ağlama Bebeğim

İkiye On Kala

2014 Şubatında Uğur Uras Usta'nın, İzmir Bornova'da şiirlerini şarkıya dönüştürmesiyle ortaya çıkan İkiye On Kala, sosyal medyada görülen beklenmedik ilginin ardından 2015 yılında İstanbul'a taşındı.
Sahnede dönem dönem birçok müzisyenin eşlik ettiği grup, Uğur Uras Usta ve Ali Sak'ın bir araya gelmesiyle son halini almış oldu.Şarkı isimleri ile de dinleyicilerin gönlünde taht kuran grup ''gece yalnız olduğunuz bir ortamda dinleyip çay, kahve, sigara vs. içebileceğiniz, kafa ütülemeyen, hoş bir gruptur'' gibi cümlelerle tanımlanır hale gelmiştir.
Ayrıca grubun ismine nasıl karar verdiklerini ''Bir takım yaşanmışlıklar sonrasında istemsizce o vakitlerde yazı yazmaya başladım. Şarkılar ortaya çıkınca, isim için anlamlı bir zaman oldu İkiye On Kala. Fakat timsaldir efendim. Doğrusu herkesin bir ikiye on kala’ sı vardır diye düşünüyorum. İsim mühim degil.'' diyerek anlatmışlardır.
İkiye On Kala, birçok tarzdan esintiler taşıyan müziğini, genel anlamda Soft Rock olarak tanımlıyor.
Şarkı sözlerinde; gri renkli şehir yaşamına hapsolmuş insanların, yalnızlık, asosyallik, aşk, ekonomi, iletişimsizlik gibi pek çok sorunlarından, bazen sert bazen trajikomik bir şekilde bahsediliyor..
Bir röportajlarında ise ''Tüm şarkılarınızı seviyorsunuzdur ama; mikrofonu, gitarı, bageti elinize alınca ilk çaldığınız şarkı hangisidir? Hangi grupları dinlemekten keyif alıyorsunuz?'' sorusuna şöyle cevap vermişlerdir;
''Açıkçası şarkıları konser repertuvarına göre çaldığımızdan mütevellit ilk çaldığımız şarkı, en sevdiğimiz olmuyor. Hepsinin yeri gerçekten bende farklı ve ayrı bir keyif. Bunu diğer arkadaşlara sormak gerek )) uzun süredir de alıcı bir kulakla müzik dinlemiyorum. Fakat ingiliz alternatif rock, 80’s american hard rock, john sebastian bach, çaykovski, zeki müren pek severim.''

Grubun Öne Çıkan Şarkıları;
İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar
Bakkala Diye Çıkıp Sana Gelesim Var
Mutluyum Ama Birazdan Geçer

PİİZ

Piiz, 2003 yılında Eskişehir'de kurulmuştur. Grubun şuanki kadrosu;  vokalde Emir Yaşar, gitarda M. Doğa Usta, bas gitarda Ahmet Çilingir, klavyede Muzaffer Doğan ve davulda Mehmet Dudarık'dan oluşmaktadır. Piiz, Eskişehir de bir çok barda ve konserlerde faaliyet göstermiş ve zamanla kendi tarzını oturtmaya başlamıştır.Yeni bir oluşum içine giren grupta kadro değişikliğine gidildi ve Emir Yaşar ve Muzaffer Doğan gruba dahil oldu. Yeni halini alan grup Türkiye'de bir çok şehirde ve yurt dışında konserler vererek kendine has dinleyici kitlesini yaratmayı başarmıştır. 2006 yılında ''Hadi Denizim'' adlı şarkılarına video klip çekildi. Daha sonra ''Yeditepe Üniversitesi Müzik Kulubü'nün'' düzenlediği ''Pure Challenge'' adlı cover yarışmasında birinci oldu.

Müslüm Gürses ile Eskişehir'de 222Park'ta sahne alan grup bu sayede bir çok televizyon programında kendini gösterme fırsatı buldu. 2008'de ise tekrar grupta değişikliğe giderek davula Meh Dudarık getirildi. Bu yıl içinde Yüxexes Dergisi tarafından verilen ''Yılın En İyi Amatör Grubu Ödülü''ne layık görüldü. Bundan sonra çalışmalarına hız veren grup, sadece kendi bestelerinden oluşan ''Kardem'' adıyla ilk stüdyo albümünü yayınladı. Bu albümün ilk video klibi ise albümle aynı adı taşıyan ''Kardem'' isimli şarkıya çekildi. Albümün ikinci video klibi ise ''Farkında Mısın'' isimli parçaya çekildi. 2011 yılında ise bir çok şehirde seyirciyle buluşan grup, bu yılın nisan ayında ''Fırtınam'' adlı ilk single çalışmasını yayınladı.

Piiz'in ikinci sütudyo albümü ise ''Kısmen Renkli'' adını alarak sevenleriyle buluştu. Bu albümde ise ilk video klip ''İntihar Süsü'' adlı parçaya geldi.



''Vazgeç Gönül'' ve ''Gitme Kal Bu Şehirde'' parçalarına yaptıkları coverlarla da tanınan Piiz bir röportajında ''Dinliyecilerinizle Aranız Nasıl?'' sorusuna verdiği cevap şu şekilde;
-Biz sahneyi çok önemsiyoruz. Sonuçta seni evinin koltuğuna uzanırken de dinleyebilme seçeneği olan biri, kalıp o mekhana seni canlı dinlemeye gelmişse, senin de müzisyen olarak aynı özeni göstermen gerek. Biz bu konuda çok disiplinliyiz. İstanbul dışındaki konserlerimiz açıkçası biraz daha fazla keyifli oluyor. Çünkü oradaki dinleyici, bizi bilerek geliyor konsere.

Grubun Sevilen Şarkıları:
Vazgeç Gönül 
Kardem
Özledin Mi

Ceylan Ertem

Ceylan Ertem 26 Aralık 1980' de Adapazarında doğdu. 1992'de Adapazarı çocuk ve gençlik korosuna katıldı. 1999'da Akademi İstanbul müzik bölümünde şan eğitimi aldı. 2001'de ise ismi latincede ''ruh ve ruhani çalmak'' anlamına gelen Grup Anima'ya dahil oldu. Solist olarak grupta söylerken aynı zamanda Müjdat Gezen Sanat Merkezinde batı müziği eğitimi aldı.Ayrıca Rap grubu olan Barikat'a 'Gücün Varsa Sevgi Saygı Var' adlı şarkılarında eşlik etti.İmajıyla birlikte yaptığı müzikte de değişikliğe giden Ertem deneysele yoğunlaşmış ve solo albüm serüvenlerini paylaştığı blogspotu mevcut.
Alternatif Rock Grubu olan Anima, volkalde Ceylan Ertem, davulda Ekin Cengizkan, basta Murat Çopur ve gitar-mızıkada Tuncay Korkmaz'dan oluşmaktaydı. İlk albümleri ''Animasal'' ise her biri kendi söz,beste ve düzenlemelerinden oluşan 14 şarkıdan oluşuyordu. 14 anlatı parçasının birbirine eklenmesiyle oluşan bir masal-albüm niteliğindeydi.

Grubun vokalisti olan Ceylan Ertem Kasım 2007'de resmi fan sitesinde grubun dağıldığını yayınladı. Daha sonra ise solo projesi olan ''Müzikten Uzak''ın demo kayıtlarını tamamladı.
Müziğe Friendly Fire ve daha sonra Kpar Kpoh Knah adlı gruplarla devam etti. 2008'de Açık Radyo'nun gözde programı olan ve teması ''Türkiye'den kadın caz müzisyenleri'' olan ve 25 hafta süren ''Şubidap'' ismiyle radyo programı yaptı.

Ertem'in solo albümü ''Soluk''ta her şarkıyı farklı gruplarla çaldı, 40'ın üzerinde müzisyen eşlik etti. İlk solo albümü ''Soluk''un tanıtımı 23 Mart 2010'da Babylon'da yapıldı. Çıkışı ise 25 Eylül'de oldu. Albümde Ertem'in bestelerinin yanı sıra ''Kızılcıklar Oldu mu?'', Neşet Ertaş'tan ''Gönül Dağı'', İsmail Hakkı Bey'den ''Fikrimin İnce Gülü'' eserlerini de başarılı şekilde yorumlamıştır.

İlk albümden sonra Ertem'in ikinci solo albümü 2012'de ''Ütopyalar Güzeldir'' ile geldi. Bu albümde de kendi şarkılarına ağırlık veren Ertem ayrıca söz ve müziği Mabel Matize ait olan  ''Cennetin Irmakları'' ve Ferhan Şensoy'un bu albümede ismini veren ''Ütopyalar Güzeldir'' şarkılarını albüme kattı. Albümün ilk klibi açılış şarkısı olan ''Ne olursan ol Gelme'' şarkısına çekildi.
eylan Ertem’in belki de en başarılı albümü olan Amannsız Gücenik, 2014 yılında çıktı. Toplam 14 şarkıdan oluşan albüm Ceylan Ertem’in popülaritesini iyiden iyiye artırdı. Yıldız Tilbe gibi usta sanatçıların da destek verdiği albüm, yine bir Yıldız Tilbe şarkısı olan El Adamı’na klip çekilmesiyle Ceylan Ertem’in geniş kitlelerce tanınmasını sağladı.

Ceylan Ertem 2015'te herkesin uzun zamandır beklediği tamamı cover şarkılardan oluşan ''YUH'' adlı albüm ile sevenlerinin karşısına çıktı. Albümde Ahmet Kaya'dan Bergen'e, Tülay German, Sezen Aksu, Bulutsuzluk Özlemi, Yavuz Çetin, Mahzuni Şerif, gibi birçok önemli sanatçıların unutulmayan eserlerini yorumladı.
Ertemin son albümü ise ''Yine de Amin'' 2017'de yayınlandı. 12 şarkıdan oluşan albümde önceki albümde olduğu gibi Yıldız Tilbe Şarkısı bulunuyor. Ayrıca Sıla'nın imzası olan ''Esmer'' ve ''Kovdum'' isimli 2 şarkıda albüme değer katanlardan. Sıla'nın duygulu kaleminden dökülenler Ceylan Ertem'in özel yorumuyla buluşuyor.

Albümlerde Öne Çıkan Şarkılar ;
El Adamı
Ütopyalar Güzeldir
Esmer
Uçurtma

Deniz Tekin

7 Haziran 1997'de İzmir de doğan Deniz Tekin, müziğe küçük yaşlarda piyano ve yan flüt ile başladı. Ortaokul ve lise yıllarında çeşitli yerel gruplarda yer alan Tekin, 16 yaşında kafelerde canlı müzik yaparak bu deneyimi kazanmıştır.
Bu sıralarda çeşitli platformlarda ''Daphead'' adıyla kendi kayıtlarını ve bilinen şarkıların coverlarını yaparak kendi özgü tarzı ve söyleyiş şekliyle dinleyenlerde güzel hazlar uyandırmakta. 2017 yılında ise stüdyo albümü olan ''Kozakuluçka''yı yayımladı.
Albümde Tekin'in vokal performansının yanı sıra söz yazarı ve besteci olarakta öne çıkmıştır. Tüm düzenlemelerde kendisinin yanı sıra Sezer Özdem, Ozan Fırat Tişkaya, Sinancan Yaren, Emin İnal ve Cem Ömeroğlu gibi isimlerinde imzası bulunuyor.Albümün ilk video klibi ise söz ve bestesi kendisine ait olan ''Bende Bir Problem Var'' şarkısına çekildi.
Albümde ayrıca Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu gibi isimlerin seslendirdiği ''Beni Vur'' adlı şarkıyı yorumladı.
Memur bir ailenin çocuğu olan müzisyen İzmir'de doğdu. Anne ve babası kamu sektöründe çalıştığı için çocukluğu farklı illerde geçti. Gaziantep'te ortaokul ve lise eğitimini aldı. Buradayken SoundCloud gibi müzik paylaşım platformlarında çalışmalarını paylaştı ve büyük ilgi gördü. Aynı dönemde kayıtları Youtube'de 1-7 milyon arası dinlendi. Kitlesi çoğaldıkça İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde konserler vermeye başladı.
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Uygulama Radyosu'na verdiği ropörtajda Tekin merak edilenlere şöyle cevap veriyor;

Müzikle çok genç yaşta tanıştın. Çıktığın ilk günden itibaren çok sevilen bir sessin. Peki, şu an bulunduğun konumu daha önce hayal edebilir miydin?

Deniz: Öncelikle çok teşekkür ederim. Benim için planlı başlayan bir süreç değildi bu açıkçası. Soundcloud’a kendi kayıtlarımı atıyordum, yani Youtube’da ana amacım değildi aslında. Sonra kayıtlarımdan fark edilenler olmuş. Benim için zaten şaşkınlık verici bir şeydi. Üniversite için İstanbul’a geldim. O ara gelişti her şey. Yani çok tahmin etmiyordum böyle olacağını.

Yeni albümün Kozakuluçka raflarda yerini alarak hayranların buluştu. Peki, bu albümün adı nasıl ortaya çıktı/albümün adına nasıl karar verdiniz?

Deniz: Albümün adını aradık hani düşünüyorduk ne olsun diye. Bir iki tane seçenek vardı aklımızda bu olsun dediğimiz. Değiştirdik sonradan. Bir gün kuliste otururken Koza ve Kuluçka, ikisini birleştirsek nasıl olur diye düşündük. Bir de Rusça’ya benziyor söylenimi falan.. Kozakuluçka! Eğlenceli bir isim gibi geldi aklımıza.

Dinleyicilerimize albümün hazırlık sürecinden biraz bahseder misin?

Deniz: Şubat ya da Mart gibi albüm kayıtlarına başladık. Eylül, Ekim’e kadar 4, 5 aylık bir kayıt süreci var. Son haline gelmesi ve albümün kapak ve iç tasarımlarının yapılması, izinlerinin alınmasıyla Nisan’ın başını buldu. Ama yine de güzel bir süreçti.

Çok sevilen cover parçalarında var ama sen de bir söz yazarısın. Bu albümdeki şarkıları değerlendirdiğinde sana ait olan parçalarda hangi duygunun daha baskın ya da yoğun olduğunu söyleyebilirsin?

Deniz: Çocuklarının arasından birini seçebilir misin gibi bir soru oldu bu. (gülüyor) Hepsinin kendi içinde duygusu var, o yüzden çok ayırmıyorum. Benim için farklı şeyler ifade ediyorlar.

Albümünün ilk klibini Bende Bir Problem Var şarkısına çektin. Peki bu şarkıyı ilk yapan ne? Senin için özel bir anlamı var mı?

Deniz: İlk bestelediğim şarkı. Ondan önce de bir kaç tane vardı ama içime sinip de kaydını alayım Soundcloud’a koyayım dediğim ilk şarkıydı. O yüzden “Bende Bir Problem Var” olması mantıklı geldi.

Albümde en çok öne çıkacağını düşündüğün şarkı hangisi?

Deniz: Yok ya gerçekten. Dediğim gibi hepsinin ayrı bir anısı var. Bilemedim yani.

Peki Deniz, sana göre genç bir müzisyen olmanın en zor tarafı nedir?

Deniz: Bir yandan okula devam etmek. Ben İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum bir yandan. %75 Devam zounluluğumuz var. 8 tane devamsızlık yaptığın dersten kalıyorsun, finale giremiyorsun falan. O yüzden koşturmacalı oluyor.

Kendine örnek aldığın, sana ilham veren isimler var mı?

Deniz: Valla genelde singer/songwritter’ları çok dinliyorum. Bob Dylan’a bu aralar sardım. Bob Dylan dinliyorum bu aralar.

Son olarak dinleyicilerinize ne söylemek istersin?

Utanırım ben böyle şeylerden ama. (gülüyor) Herkese çok selamlar, sevgiler.

Deniz Tekin'in Öne Çıkan Şarkıları ve Coverları;

Beni Vur
Kendine İyi Bak
Bende Bir Problem Var
Gelir Miyim

Yok Öyle Kararlı Şeyler

2011'de İstanbul'da kurulan Yok Öyle Kararlı Şeyler vokal-gitarda Erdem Topsakal, davulda Boğaç Soydemir, elektrik gitarda Emrah Fıçıcı, klavye-geri vokalde Çağrı Özer ve bas gitarda Ramazan Kırdım'dan oluşmaktadır.''Mütevazi rock yapıyoruz; ama tam tersi de olabilir'' mottosu ile kendilerini ifade ediyorlar.
İlk albümleri ''Yok Öyle Kararlı Şeyler'' ile kısa sürede kendine özgün kitlesini oluşturan grup albüm kayıtlarının miksini çoğunlukla evde kendi imkanları ile yapmışlardır. Müzik hayvanı etiketiyle çıkan albümün lansman konseri 2013'te Kadıköy'de gerçekleşti.
''2. Be The Band'' müzik yarışmasında finale kalan grup, ardından bir çok şehirde konserler vermiştir.
İlk stüdyo albümlerinden sonra yeni nesil rock müziğin önemli temsilcilerinden olan grup ikinci albümleri ''Beklenen'' ile hayranları ile buluştu. Ayrıca 2015 yılında Avrupa'nın en büyük müzik festivali olan Sziget Festival'de Türkiye'yi temsil etmiştir. Yok Öyle Kararlı Şeyler'in yeni albümünde 10 şarkı bulunuyor. Söz ve müziği grubun solisti Erdem Topsakal'a ait olan albümün aranjmanlarını ise Volkan Gürkan ile Yok Öyle Kararlı Şeyler ekibi paylaşıyor.
Güncel indie ve alternatif rock harmanlamasından oluşan şarkılar, prodüksiyon başarası ve edebi cümleleri ile insanları etkilemeyi başarıyor.İlk albüme göre daha özverili ve dikkatli hazırlanan albümde uzun yıllar eskimeyecek sound ve tarza sahip.
avazavazdergi.com'a verdikleri röportajda ise grup üyeleri merak edilenlere cevap veriyor ;

Yok Öyle Kararlı Şeyler'i tanımayla başlayalım.
Erdem: 2011’de Emrah’la Çorlu-İstanbul arası gidiş gelişlerde ortaya koymuştuk. Canlı performe edebilmek için sırasıyla Çağrı, Ramazan ve Boğaç eklendi gruba. Evde kaydettiğimiz şarkıları canlı çalmak ya da ileride albüm haline getirmek adına çalışmaya başladık. 2013’e kadar tüm süreç aslında evde işliyordu. İstanbul’da bir yerde çalmak bile lükstü. Ama 1 yıl içinde çok şey yaşadık. Geçtiğimiz sene bizim için resmen YÖKŞ.rar oldu. Bol konser verdik ve bol şarkı ürettik. Özetle YÖKŞ, kararsız birkaç adamın evde yaptığı müziğin bugünlere gelmesiyle oluştu diyebiliriz.

Bir noktada sosyal medya da girdi bu sürecin içine. Hatta belki Be The Band de yardımcı oldu, diyebilir miyiz?
Erdem: Yok aslında. Be The Band’de sadece ilk 10’a kaldık. İlk 3’e kalamadık hatta ikinci ve üçüncüye de büyük bir vaatleri yoktu. Sadece ilk grup Meriva’ya bir albüm yaptılar. Tabi ki bizim de hedefimiz albüm yapmaktı. Katılma amacımız da dolayısıyla albüm yapabilmekti.
Çağrı: Prodüktörümüzle tanışmamızı sağladı. İlk 10 gruba compilation bir albüm yapılacaktı. Bu sayede Serdar Ateşer ile tanıştık. Albümü kaydetmeyi zaten planlıyorduk ve beraber kaydedelim dedik. Aslında Be The Band, Serdar Ateşer ile tanışmamız açısından bir avantaj sağladı.



Bu sayede albüme giden yollar da yavaş yavaş gelişmiş oldu. Albüm süreci nasıldı?
Erdem: Nasıl anlatacağız abi, en zor soru! (gülüşmeler).
Boğaç: Kendimiz bir albüm kaydetmek istiyorduk. Be The Band Çağrı’nın dediği gibi prodüktörümüzle tanışma fırsatı yarattı. Orada da albümün başka bir ayağı olan yapımcı şirket devreye girdi. Can bizimle irtibata geçti ve o tarihten itibaren Funorg yapımcımız, Can menajerimiz oldu. Hem en büyük şansımızdı hem de öncesinden korkuyorduk çünkü şirketlerin grupları yönlendirme eğilimleri oluyor. ‘’Şarkının şurası şöyle olsun, hayır bunu çıkarın.’’gibi. Ama Funorg ‘da korktuğumuz başımıza gelmedi, bizi özgür bıraktı ve kendi müziğimizi icra edebildik. Dolayısıyla hayatımız, müziğe bakış açımız bir yapımcı olunca değişmedi. Sadece iş birazcık daha profesyonel hala geldi. Albüm süreci de o açıdan çok keyifliydi. Babajım Stüdyoları’nda kaydettik. Sabah yukarıda Fifa oynadık, akşam şarkıları kaydettik. Erdem biraz yoruldu bir günde 3 şarkı kaydetmeye çalışırken.



YÖKŞ’ü YÖKŞ yapan ne oldu peki? O süreçte ‘’Tamam’’dediğiniz bir nokta olmalı.Boğaç: Planlı ilerlemedi hiçbir şey. Elma soyarken yapılan şarkı bile var. Süreç dediğimiz biraz kendi başına ilerledi.
Erdem: Benim tamam dediğim nokta sanırım Lana Del Rey konseri oldu. Geçen sene Eylül’deki konserde 10.000 kişiye çalmıştık. Bir gün önce 13 kişiye çalmıştık mesela.

Grubun Öne Çıkan Şarkıları:

Özümden Çok

Bir Sherlock Değilsin

Nefret Söylemi

Yüzyüzeyken Konuşuruz

Yüzyüzeyken Konuşuruz 2011 yılında gitarcı ve şarkıcıdan oluşan iki kişi ile kuruldu. İlk başlarda sosyal medya üzerinden şarkıların yayınlanmasıyla başlayan grup daha sonra şarkıların insanlar tarafından sevilmesi üzerine ilk EP olan ''Birkaç Yıl Sonra Utanılacak Şarkılar'' yayınladılar.2013 yılında ilk albümleri olan  “Evdekilere Selam” piyasaya çıktı. Albümde yer alan şarkıların yazarı Cenaze Evi şarkısındaki şiir haricinde Kaan Boşnak olmaktadır. Üç yıllık sahne süreci boyunca, bu ikiliye çeşitli müzisyenler eşlik etti. 2014'te ise ikinci albümleri ''Otoban Sıcağı'' ile, yazdıkları yeni şarkıları sevenleriyle kavuşturdular. Yüzyüzeyken Konuşuruz gitar ve vokalde Kaan Boşnak, elektrik gitarda Engin Sevik, bas gitarda Can Tunaboylu ve davulda Can Kalyoncu'dan oluşmaktadır.
theravemag.com'a verilen ropörtajda Kaan Boşnak Yüzyüze Konuşuruz'un isminin nasıl koyulduğuna şöyle cevap veriyor; ''Akustik performanslarımın çekimini yapan arkadaşım Ozan ile internet üzerinde konuşurken ismin ne olacağına dair konuşmaya başladığımızda “daha sonra yüzyüzeyken konuşuruz” derken bu lafa güldük ve tamam böyle kalsın dedik.'' Grupta şarkı sözlerini genelde Kaan Boşnak hazırlıyor. Diğer üyeler ise eklemeler yaparak katkıda bulunuyolar. theravemag.com'a verilen röportajın tamamı ise şöyle;

İlk kayıt çalışmalarında evet şarkı sözlerinin yalınlığı ve gücü genel olarak parçalarını domine eden unsur olarak dikkat çekiyordu. Şarkı söyleme tarzın bile ilk zaman kayıtlarında daha farklı daha arka planda kalan bir tarzı var gibiydi sanki?

Kaan: Evet, şarkı sözleri müzikte çok önemli. Birlikte beraber müzik yapmaktan,sahnede beraber çalmaktan doğaçlama yapmaktan hoşlanıyoruz. Fakat, benim burada asla kaybetmek istemediğim bir “singer/song-writer” unsuru var. Ve “Singer/song-writer” algısını da belki de böyle bir projeyle Türkiye’de temsil edebilen gruplardan biri olabiliriz.

Yüzyüzeyken Konuşuruz dışında yer aldığınız başka bir projeler olacak mı peki?

Kaan: Evet, hem beraber hem de ayrı farklı müzisyenlerle yürüttüğümüz, planladığımız müzik projeleri var.  Farklı gruplar kurmamız, farklı müzikleri yapacağımız tabii ki Yüzyüzeyken Konuşuruz’un dağılacağı anlamına gelmiyor. Sadece, deneysel ve üretici bir süreç zarfında dahil olacağımız bazı alt projeler olacaktır.

Peki, genel olarak Yüzyüzeyken Konuşuruz hakkında takipçilerinizden gelen tepkiler nasıl? Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kaan: Şarkılarımızda genel olarak günlük olağan hallerden bahsediyoruz ve bunu yalın bir dille aktarmaya çalışıyoruz. Kimi zaman şarkılara çok fazla anlam yüklenmesinin gerektiğini düşünmüyorum. Biz sadece olan şeyi olduğu gibi gösteriyoruz, klişe kullanmadan.
Grupta albümde yer alan enstrümanlar, elektro ve akustik gitar, bateri, bas gitar olarak dikkat çekiyor.

Canlı performanslarınızda da bu şekilde mi?

 Engin: Canlı performanslarımızda klayve de dahil oluyor.

Kaan: Orkestra dizilimi bizim için Engin ve benim haricinde sürekli bir değişime gidebilir. Örneğin, davul sadece perküsyona dönebilir, yeni enstrümanlar eklenebilir. 2. Album için zaten öyle bir şarkı listesi hazırladık ki şarkıların hepsi birbirinden farklı. Ve yeni çıkacak olan albüm ilk albümün “Rock band” çizgisinden daha farklı olacak. Farklı soundlar deneyeceğiz.
Kendi dünyanıza yönelik şarkılardan ziyade daha güncel konulara atıftan bulunan çalışmalar gelecek diyebilir miyiz?

 Kaan: Aslında baktığımızda, bizim hiçbir zaman eski şarkılarımızda öyle kendi dünyamızda dönüp duran bir tarafı yoktu. Karga Mecmua’dan Tayfun ile yaptığımız röportajda da bize aynı şey sorulmuştu. Orada da aynı şeyi söylemiştim. Mesela bir şarkıda toplumsal, sosyolojik göndermeler olabiliyor ama herkes o parçanın içinde geçen aşk hikayesine dikkat ediyor. O aşk hikayesi aslında şarkıyı doldurmak için ama altında daha farklı bir mesaj veriliyor. Aslında şarkılarda her zaman başka mesajlar da veriliyor fakat bu durum Gezi olaylarından sonra biraz daha arttı.

– Evet, bu arada sizin de Gezi olayları sırasında yaşanan güncel olaylardan etkilenerek yazdığınız bir parça vardı değil mi?

 Kaan: “Sen Taştan, Biz Ağaçtan” isimli parça evet. Yeni albümümüzdeki şarkılar örneğin bu tarza yakın olacak. Bununla beraber eskisinden farklı olarak biraz farklı şeyler denemek, açıkçası takılmak istiyoruz. Eskiden, bir parça hazırlanırken onu hadi oturalım bu şarkıyı tamamlayalım şeklinde hareket ediyorduk. Şimdi örneğin, bir parçayı sahnede 5 dakika ise 15 dakikaya yayarak çalabiliriz.

Çıkarılan albümler ;
Evdekilere Selam
Otoban Sıcağı

Öne Çıkan Şarkıları ;
Ne Farkeder
Ateş Edecekmisin
Bir Sinema Filmine Bilet Almışım

Son Feci Bisiklet

Son Feci Bisiklet, Arda Kemirgent (gitar,vokal) ve Can Sürmen (davul) tarafından Ankara'da 2011'in yazında kurulmuştur. Grup ilk olarak ''Son Feci EP'' adı ile kaydettikleri 6 şarkılarını yayınlamışlardır. Grup adının ''Son Feci Bisiklet'' olmasına rağmen bisiklet sporuyla hiç bir ilgileri bulunmamaktadır. Erkin Sağsen (gitar) ve Efe Güner'in (bas gitar) gruba katılmasıyla Son Feci Bisiklet tamamlanmış oldu.
Grup ilk konserlerini ise Ankara'nın Manhattan'ında verdi. Aynı dönemde Babajim Stüdyosu'nun düzenlediği ikinci Be the Band yarışmasında ilk 10 grup arasına girmeyi başardılar ve Roxy Müzik Ödüllerinde finale kaldılar. Çeşitli konserle ve beste çalışmalarıyla 2012 yılına renk kattılar.

 Müzisyen değişikliğine giden grupta bas gitara Ozan Özgül geldi. Bu değişiklikten sonra dört yeni single çıkarıldı. Ayrıca grup yoğun bir  konser trafiğine girdi.

 23 Haziran 2015'te ise ''Vesaire'' albümü çıkarıldı. Albümde şarkılar arası bir bütünlük bulunmuyor ama birleştirici bir çatı kendini hissetiriyor. Arda Kemirgent'in birilerini anlattığı hikayeler bütün albümde kendisini gösteriyor fakat oldukça güzel şarkılara aktarılmış kasıtlı veya kurulu gibi görünmüyor. Albümün miksi ise oldukça yumuşak. Kulaklığı takınca şarkı sizi başka dünyalara götürüyor. Grup  bu albümden sonra Ocak 2016'da ''Sıkıntı Var'' adlı bir single daha yayınladı.

Arda'nın askere gitmesiyle sahnelere ara veren grup bu süre içinde ''Zaman Yok'' ve ''Reklamlar'' isimli iki single yayınladı. Ayrıca Son Feci Bisiklet 2017'de ''Kötü Şeyler'' isimli 3 şarkıdan oluşan albüm çıkarmıştır.

 pulbibedergi.com'a verdikleri röportajda Son Feci Bisiklet kendilerini şöyle anlatıyor ;

ilk soru: Kimsiniz siz? Aslında insanın, neyin peşindesiniz diye sorası da geliyor…

Biz müzik yapmayı ve çalmayı, aynı anda eğlenmeyi de çok seven Ankaralı dört yakın arkadaşız diyebiliriz. Neyin peşinde olduğumuz gizli kalsın.

Sadece müzik yaparak mı yaşıyorsunuz? Başka mesleklerden mi geliyorsunuz ya da devam ettiriyor musunuz mesleklerinizi ?

Ozan ve Arda iletişim tasarım mezunu. Can işletme mezunu, Erkin ise avukat. Ozan video kurgu işleri de yapmaya devam ediyor, onun dışındakiler sadece müzikle uğraşıyor.

İlk şarkınız neydi? Ve son şarkınızla arasındaki yolculuğa baktığınızda, “İyi gidiyor,” dedirtiyor mu süreç?

İlk şarkımız Uzaydan Geldiğine Göre Yorgun Olmalısın’dı. Daha şu anki ekip tamamlanmadan kaydetmiştik o şarkıyı. Geçen zamanda çok şey değişti tabii. Ülkemiz ve dünya açısından hiçbir şeyin iyi gitmediğini söyleyebiliriz. Bu durumlar, kötü anlamda bizi de etkiliyor tabii. Ama bizim müziğimiz açısından bakarsak iyi gidiyor diyebiliriz. En azından hâlâ müzik yapıp paylaşabiliyoruz. Şarkılarınızda söze odaklı dinleme yaptığımızda yaşamın bütün (aslında elbette kendi ellerimizle inşa ettiğimiz) kaosunu basitleştirmek için cesaret hatta bir nefes alanı bulabiliyoruz. Mesela, “Uzaydan geldiğine göre yorgun olmalısın”, bu duyguyu fazlasıyla içeriyor.

Buradan doğru müzikal olarak tavrınızı en yalın şekilde özetlerseniz…

Bizim şarkı sözlerimizdeki ve altyapılarımızdaki ortak özellik, içimizden böyle şarkı yapmak geldiği için yapıyor olmamız herhalde. İçtenlik ve bizim şarkıyı şekillendirme isteğimiz en başta geliyor, haliyle bu da müzikal tavrımızı etkiliyor. Şu an kesin olarak tavrımız böyledir, şeklinde bir tanımlama yapmamız pek doğru olmaz, belki iki gün sonra o tavrın aksine gitmek isteyebiliriz; ama tavrımızda kesin olarak değiştirmeyeceğimiz şey, şarkılarımızı yaparken içimizden geleni ortaya koymak diyebiliriz.

Son Feci Bisiklet'in öne çıkan şarkıları ;
Bikinisinde Astronomi
Bu Kız
Rahatsız Vals 
Modern Zamanlar

Büyük Ev Ablukada

Büyük Ev Ablukada Afordisman Salihins (Cem Yılmazer) ve Canavar Banavar (Bartu Küçükçağlayan) tarafından 2008 yılında kuruldu. Grup, Afordisman Salihins, Bas Bariton, Bentek Sizhepiniz, Omçelik, Canavar Banavar, Galvaniz Gelbiraz ve Gelicem Nerdesin'den oluşuyor. Grup üyeleri sahnede takma isimler kullanıyor ve bazı üyelerin isimleri halen bilinmiyor.

Grup, kendi şarkıları , internet de paylaştıkları konser kayıtları ve verdikleri konserlerle tanınır hale geldi. İlk olarak ''Ay Şuram Ağrıyo'' adlı bir konser kaydı ve ''Olmadı Kaçarız'' adında bir konser albümü paylaştı. Daha sonra ilk albümleri ''Full Faça''yı 21 Aralık 2012 tarihinde piyasaya sürdüler. Albümde  içlerindeki umutları, sevinçleri, hezeyanları anlatmışlardır. Ayrıca grup ''Ful Faça''yı kendi kurdukları ve sahibi oldukları plak şirketi ''Olmadı Kaçarız''dan çıkarmıştır. Can Güngör ve Gaye Su Akyol gibi müzisyenlerinde albümlerini de bu plak şirketi basmaktadır.

Büyük Ev Ablukada, ilk albümlerinin ardından yayınladıkları singlelarla karşımıza çıktı daha sonra son albümü ''Fırtınayt'' ile elektronik müzik dünyasına adım attı ve grubun soundunu yeni bir evreye taşıdı. Grup bilinirliğini düşük tutmak için bilinçli olarak çaba sarf ediyor, basına herhangi bir röportaj bile vermiyorlar. Ayrıca ilk konserin daveti İngilizce hazırlanmış ve sadece belirli insanlara mail yoluyla gönderilmiştir.
 Şimdiye kadar çıkardıkları albümleri ;
Full Faça (2012)
Ay Şuram Hala Ağrıyor (2017)
Grubun öne çıkan şarkıları ;
İkimizin Onlar - https://www.youtube.com/watch?v=1QILG3ii4cc
Havadar - https://www.youtube.com/watch?v=sco0PhrdUN8
Hayaletler - https://www.youtube.com/watch?v=jQaLlc3mpcQ

ADAMLAR GRUBU

Rock müziğinin başarılı gruplarından biri olan Adamlar, ilk albümü olan ''Eski Dostum Tankla Gelmiş''i 23 Eylül 2014 yılında çıkardı.Grup, Vokal ve akustik gitarda Tolga Akdoğan, elektrik gitarda Gürhan Öğütücü, bas gitarda Burak Güngörmüş, tuşlu çalgılarda Burak Irmak ve davulda Berkan Tilavel'den oluşmaktadır.


Hafifmuzik.org'a verdikleri bir röportajda ''Nasıl Tanıştınız ?'' sorusuna Tolga Akdoğan'nın verdiği cevap şu şekilde ; ''Karga’dan Tayfun Polat aracılığıyla basçımız Burak Güngörmüş’le tanıştım. Burak Güngörmüş aracılığıyla gitaristimiz Gürhan Öğütücü ile tanıştım. Davulcumuz Berkan Tilavel kendi kendini tanıştırdı bize. Aramıza nasıl girdi şu an hatırlayamıyorum. Her gelen bir tanıdığını tavsiye etti ve öyle öyle tamamlandık aslında. Son olarak da klavyecimiz Burak Irmak’ı evrene sipariş verdik. Sağ olsun çok geciktirmeden geldi o da.''
 Eski adı ''Halimden Konan Anlar'' olan grubun albüm sonrası ilk konseri, 23 Eylül'de Jolly Joker'de gerçekleşti. Adamlar ilk albümden uzun zaman sonra ikinci albümü olan ''Rüyalarda Buruşmuşuz'' ile yeniden bizleri heyecanladırmayı başardı. Kullanılan enstrümanlar ve vokal açısından değerlendiricek olursak bu albüm, ''Eski Dostum Tankla Gelmiş''e göre daha sade diyebiliriz. ''Eski Dostum Tankla Gelmiş''in en göze çarpan özelliklerinden biri olan synthesizer ve klavye ton ve efektleri, bu albümün içerisinde daha az bulunuyor. Ayrıca ilk albüme göre farklılıklara giden grup bu albümde sıradışılık ve kaçıkçılık havasından daha çok ağırbaşlılık ve olgunlaşma havasına gidilmiş. Diğer yandan ise ''Eski Dostum Tankla Gelmiş''de ki imgelerde kullanılan rastgele planlılık ve çağrışımlar bu albümde de görülüyor. Şarkılar arasındaki uyum ise gayet başarılı, dinleyiciyi aynı hislerde tutmayı başarmış.

Şimdiye kadar yayınlanan albümler:
- Eski Dostum Tankla Gelmiş
- Rüyalarda Buruşmuşum

Eski Dostum Tankla Gelmiş albümünde öne çıkan şarkılar ;
Koca Yaşlı Şişko Dünya; www.youtube.com/watch?v=qClNBm-cVZY
Utanmazsan Unutmam; www.youtube.com/watch?v=L8FiofZAP48
Kapısı Kapalı; www.youtube.com/watch?v=iQ7nTTHB-HI

Rüyalarda Buruşmuşuz albümünde önce çıkan şarkılar ;
Rüyalarda Buruşmuşum; www.youtube.com/watch?v=2xbQsV6TnQ0
Acının İlacı; www.youtube.com/watch?v=TwozltVHrDM
Ah Benim Hayatım; www.youtube.com/watch?v=NZJD-0MYrao